20 Kasım 2010 Cumartesi

''Erkek adam göbekli olur ! '' (?) (?)


artık fazla kiloların üstünü örtmek için güncel bir olgu haline geldi erkeğin göbekli olmasının normal karşılanması.
açıkçası bana komik gelen olayların başını çekiyor bu garip düşünce biçimi. Aslında çoğu insanın istenmeyen kilolarından kurtulmayı göze alamaması herhalde böyle temelinde mizah olan örtücü cümleler kurduruyor.

ama işler sanıldığı gibi değil tabi ki .

erkek ve kadın  metabolizmasındasın da ki  en büyük farklılıklardan birine değineceğim. Sizinde tahmin edebileceğiniz, gibi yağ-kas dağılımı.
biliyorsunuz ,yaradılıştan kaynaklı olarak erkek vücudu kas ağırlıklı ve kadın vücudu ise yağ ağırlıklı yer kaplar , hatta bunun içindir ki  türlü kısa diyetler en çok kadınlarda sonuç verirken ,erkeklerde ise durum biraz daha farklı olur, yağdan çok kas taşımaya meyilli bir metabolizma durumu söz konusu ve bu metabolizma, doğası gereği kadınlarda  kısa sürede sonuç gösteren diyetlere uygun değildir , eğer erkek birey böyle bir aktivitasyona girerse üstüne birde hareketli bir yaşam sahibi ise kas kaybı yaşaması kadınlara göre katça fazladır.

tekrar göbekli erkek sahnesine girecek olursak

bildiğiniz üzere ''testosteron'' erkeklik hormonu erkeği fiziksel olarak cinsiyet çizgisini belirleyen faktör , ve bu hormonun yeterliliğinin spor çevrelerindeki önemi bir hayli fazla , kısacası
savaşma iç güdüsünü , hırsı , ve mücadele isteğini insanlığın doğuşundan beri aslında hep bu hormon belirler ( çevresel faktörler dışında )
eksikliği ve fazlalığı vücut  ve ruh  için negatif etkiler doğurmayı kaçınılmaz hale getirir.

bunun içindir ki kadınlar için gerekli olan yağları bir erkeğin ihtiyacı olandan fazlasını taşıması onun hormonsal dengesini bozmaya yetebilir. fazla yağlardan testosteron miktarı düşük olan erkek ve östrojen miktarında da yükselişe geçen  bireylerde hemcinslerinden ayrı olarak
-aşırı bitkinlik
-sperm sayısında azalma
-cinsel ilişki isteksizliği / zorluk
-meme kanserine meyil

gibi sonuçlar görmesi olasıdır... Sebebi de yine belirttiğim gibi TESTOSTERON azalması ÖSTROJEN (kadınlık hormonu ) miktarının artmasıdır.

tabi ki panik yok

fazla yağlardan kurtulup üstüne birde kas dokularını yenileme sürecine giren bir erkek birey zamanla toparlanabilir ideal ölçülerine ulaşıp ihtiyacı olan hormonu olması gereken noktaya getirebilir . Ve üstüne programlı bir şekilde kas gruplarını özenle çalıştırırsa , doğal olarak bunun en büyük hediyesi güçlü bir vücut yapısı mutlu bir kişilik meydana getirecektir.

unutulmamalıdır ki en büyük yangını bile başlatan küçük bir kıvılcım. o kıvılcımı kendine layık gören her kişinin bu mutluluğu hak ettiğine inanıyorum.

görüşmek üzere .


Zırhlarınızı Onarın


 
'' ne kadar iyi ve sık kaslar o kadar sağlam bir beden''  elbette hepimizin ortak kanısı olduğuna inandığım bir olgudur.
 
20li yaşlarımıza gelmiş hatta üstünden geçmiş olduğunu bu nedenle iskelet yapımızın çocukluğumuzda aldığımız mineraller sayesinde gelişiminin olgunluğa eriştiğini var sayarsak sıra kaslarımıza geliyor.
en çok kol ve baldır sallamalarından muzdarip, esnek olmamaktan kaynaklı yakınışlar kaslarımıza göstermemiz gereken önemi daha da hatırlatacak nitelikte.

bunun için öncelikle fazla yağardan kurtulmamız birinci koşul fakat yağları terk ettikten sonra işin daha ince detayları başlıyor.

oldukça sık liflerden  oluşan kasları beslemek için genel kanım mükemmel bir protein alım sistemine sahip olmaktır ve bunun için de alınan besinlerin protein miktarlarını her zaman göz önünde bulundurmak akıllıca bir davranış olacaktır.
proteinin aminoasitlerden oluştuğunu ele alırsak ve doğadaki 22 aminoasidin 8 tanesini vücudun kendi kendine üretemediğini düşünürsek eksikliğinin görüldüğü vakit bir çok hayati fonksiyonun sekteye uğraması , vücudun gereken enzimleri üretememesi ve yaraların geç iyileşmesi ( belki de iyileşememesi )  görülen can sıkıcı durumlar olacaktır.

eğer günlük ihtiyacın altında alırsak ?

kansızlık , hastalıklara karşı direnç azalımı , kan basıncı düşmesi , diş  eti hastalıkları , göz bozuklukları , siroz gibi belirtiler istenmeyen misafirler olabilir.

protein içeren besinler : hayvansal gıdalar temel protein kaynaklarıdır bununla birlikte bitkisel besinlerde de protein bulunur.
 sağlıklı bir protein alımı günlük enerji ihtiyacının %10–15 gibi bir kısmını elinde tutar.

ayrıca karbonhidratlara göre zor sindirilmesinden dolayı benim tavsiyem antrenman sonrası ( yani kaslarınızı hafif yıkımla eğittiğiniz an) en sağlıklı ve yağdan arınmış bir şekilde almanız ve bir sonraki antrenmana kadar kas inşaatınızı devam ettirmeniz.
yine küçük bir tavsiye verecek olursam ''yağsız ton balığı'' ve ''haşlanmış tavuk göğsünü'' öğünleriniz içerisine dahil ederseniz antrenmanlarınızın verimine verim katmış olur ayrıca diyet yapıyorsanız   kas yakımını da önlemiş olursunuz.

sağlıklı kalın ,




acaba şeker ne kadar tatlı ?



aslında daha çok bayan arkadaşlardan duymaktayım şu efsanevi cümleyi
''tatlı krizi''

başta sempatik bir cümle gibi gelebiliyor insana  fakat derinlemesine inecek olursak vücuda girdiği anda kısa süre içerisinde harcanmaması durumunda direkt size kilo olarak dönecek bir şeyin krizini geçirmek açıkçası korkunç bir şey.

hatta bu durumun yakın zamanda şeker hastalığı olarak geri dönmesi oldukça olası.

bir çok gıda firması ne yazık ki insanın bu zaafını kullanmakta birbirleri ile yarışıyor, aldığınız çoğu sanayi kaynaklı üründe bulunan enerji miktarının bir bölümünde ''şeker'' adeta taht kurmuş konumda.

ve doğal olarak obezite, hiper tansiyon, kalp hastalıkları, diyabet, kabızlık, hafıza problemleri, hiperaktivite, panik ataklar ve depresyon gibi sağlık problemlerinin daha fazla görülme olasılığı artıyor.
 dahası korkulacak en önemli nokta bunun diğer zararlı uyuşturucu maddeler gibi bağımlılık haline gelmesi. günlük hayatınız da şeker alımının gayet metabolizma sisteminizin içine işleyecek olması.

çözüm elbette var

kesin olarak şeker içeren ürünleri artık almamaya özen göstermeniz

bunun yerine kırmızı meyvelerden daha çok yararlanmanız ( ki aslında bir domates bile sizin şeker ihtiyacınızı karşılamaya tamamen yetecek düzeydedir)

dondurma , kraker gibi ürünlere karşı kararında meyve salataları vey kurutulmuş meyve alımları
şeker bağımlılığına adeta lezzetli bir kalkan oluşturacaktır.

bunların yanı sıra endorfin yani mutluluk hormonu salgılamak için gıda dışında da bir çok alternatif olduğunu unutmayın
alacağınız iyi bir uyku ve pozitif düşüncenizi harekete geçirmeniz sizi sağlıklı ve hastalıklardan arınmış bir geleceğe götürmekte en güzel yardımcılardır.

kendinize iyi bakın





ne kadar hareket , o kadar yağ terket




önceki yazımda belirttiğim üzere size kardiyovasküler çalışmanın öneminden bahsetmek istiyorum.

kardiyovasküler çalışma isminden de belli olduğu üzere yüksek kan pompalanmasından dolaylı metabolizmanın hızlı bir enerji yakımına girmesidir.
bu enerji yakımı özellikle diyet süresinde baş rolü oynar çünkü ne kadar düzenli bir sistemde  besin alsanız da asıl amacınız yağ yakmak ve vücudunuzu ideal şekline sokmak olduğu için daha önceden vücudunuzun biriktirdiği rezerve enerji depolarını yakmanız şarttır ve bunun en önemli ilacı tabi ki kardiyo çalışmalarınız.

bu çalışmaları değişik teknik ve durumlarda yapabiliriz hatta hayatımız içindeki günlk hareketlerimiz
adeta bize yağ yakım araçları olabilir.
 
buna verebileceğim en basit örnek merdiven çıkmak olacaktır. Eğer topuğunuzu tam değdirmeden hızlı bir şekilde seri olarak 4-5 daire katını çıkarsanız bu zayıflamanıza artı bonus olarak gelecektir.

ya da sabahları iş veya okul öncesi kahvaltı yapmadan önce ( bu sizin önceden alınan enerjinizi harcamada etkili olur ) 25-30 dakika arası ip atlamak sizi hem antrenmanın ilk 10 dakikası gün için ısındırırken diğer 20 dakika yağ yakımınızı gerçekleştirir ardından yiyeceğiniz bir kase mısır /pirinç gevreği diğer öğüne kadar olan enerji ve mineral ihtiyacınızı en güzel şekilde karşılar.

unutmayınız ki hayat içerisinde başarıya ulaşmak için bitkinliğe ve pes etmeye yer yoktur.
zirveyi görmek için ter dökmenin önemini biliyorsunuz umarım bu yolda isteğinizi hiç bir zaman kaybetmezsiniz.
 
görüşmek üzere

ilk olarak

merhabalar, öncelikle kilo vermek bir çoğumuz için zor karmaşık daha da ilersinde imkansız gibi gözükebilir.
elbette yağsız ve fit bir vücudu herkes ister ve bu sebeple türlü diyet ve antrenmanlara yönelir fakat
sonuca ulaşmak için asıl ana nokta vücudumuza ne kadar düzenli bir sistemle yöneldiğimiz.

diyet süresinde yapılan bir çok hata mevcut ve bunlar kişiyi türlü hastalıklara ötesinde ölüme götürecek hatalar  olabiliyor.

sıklıkla karşılaştığım hatalara değinecek olursam

1- programsız veya aç kalarak kilo vermeye çalışmak
2- besin değerini göz önünde bulundurmayarak bilinçsiz kalori hesabı
3- öğün içinde protein-yağ-karbonhidrat dağılım dengesizliği
4- yersiz kas yakıcı hareketler
5- öğün zamanlarında ki  sık değişim

(tabi olarak bu listeyi uzatabiliriz ama başça gelenleri sıraladım şimdilik. )

kalori hesabının yanlış olduğunu belirttim fakat bu tamamen kalori değerlerini es geçeceğimiz
anlamına gelmiyor unutmayınız ki sahip olduğumuz yağlar birer bina gibidir ve bir katını yıkmaya çalışırken göz ardı ettiğimiz küçük enerji alımları yıktığımızın üstüne bir yenisini yapmakta hiç gecikmez,.Bunun için aldığımız enerjinin ne yönden fayda getireceğine muhakkak dikkat etmeliyiz.
 
hele ki diyet programının vazgeçilmezi olan kardiyo çalışmasını göz ardı edersek veya olması gerekenin altına indirgersek, enerji alımını daha sık gözden geçirmek de fayda var . ve bu mikronluk dikkatleri sürekli programın içine tutup ,şevkinizi kırıp ve ruhunuzu yoracağınıza , benim tavsiyem diyetiniz içerisine kararlı bir şekilde kardiyoyuda eklemeniz . tabi bunun kilo verimini hızlandırması da cabası olacaktır.

                                                                  görüşmek üzere